Genellikle cerrahi girişimler, kemoterapi veya radyoterapi sonrasında görülen lenfödem, uzuvların anormal derecede şişmesi, yüzük ya da bileziğin sıkması, ciltte gerginlik ve parlaklık gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor.
Hastaların durumu geç fark etmesi, tedavinin zorlaşmasına ve daha uzun sürmesine sebep olurken, özellikli tedavi gerektiren bu hastalığa İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde uluslararası kabul gören tedavi yöntemleri ile çözüm bulunuyor.
Hastanede verilen hizmetlerle ilgili açıklamalarda bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Fatma Özkurt Zengin, lenfatik sistemin vücudun dolaşım sisteminin bir parçası olduğunu dile getirdi.
Hücreler arasındaki sıvıyı normal dolaşıma aktararak vücudu bir bakıma temizlemek amaçlı bir sistem olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Zengin, “Lenfödem oluşmasında bu sistemin herhangi bir yönünde bloke olması, çalışmaması anlamındadır. Halk arasında çok fazla bilinen bir durum değildir” dedi.
İhmal etmeyin Lenfödemin birincil ve ikincil durumları olduğunun bilgisini veren Uzm. Dr. Zengin, “Birincil formu daha çok genetik olarak ilerler, çocukluktan hatta anne karnından olan formlardır. Çok fazla rastlanmaz, sekonder olanlarsa cerrahi işlemler, radyoterapi sonrası özellikle meme çevresinde meme kanseri sonrası lenflerin alınmasından sonra ortaya çıkar. Meme kanserlerinde yüzde 25 oranında ve biraz ihmale uğramış durumdadır. Kişilerin bu hastalığı biraz ilerledikten sonra fark edip doktora başvurmaları ne yazık ki sorun olan bir durumdur. İhmal edilmeden başvurularda bulunulması önemlidir” şeklinde konuştu.
Hastanın ilk müracaatında başka bir rahatsızlığının bulunmamasına dikkat ettiklerini belirten Uzm. Dr. Zengin, “Tedavisini yazıp fizyoterapiste yönlendiriyoruz. Fizyoterapist de kontrollü bir şekilde kaç seans uygulama olacağına karar veriyoruz. Sonra tekrar kontrole çağırıyoruz. Hastanemizde 2 yıldır bu konuda tedavi yürütülüyor. Toplamda 5 fizyoterapistimiz ekstradan eğitim aldı” diye konuştu.
Halk arasında bilinmiyor Lenfödem hastalarına gerekli fizik tedavi çalışmalarını gerçekleştiren Fizyoterapist Salih Üste ise, hekimden teşhis alan hastaların değerlendirmesini ve çevre ölçümü yaptıklarını vurguladı.
Daha sonra “Lenf masajı” olarak bilinen lenfödem manuel lenfatik drenaj uygulamasını yaptıklarına dikkat çeken Üste, “Kısa gerim bandajı dediğimiz çok tabakalı bandajlama yapıyoruz. Hasta bu bandajlarla 24 saat geçirip tekrar bize geliyor. Bu şekilde 15-30 seans boyunca hastanın durumuna göre tedavi uzayıp kısalabiliyor. Uygulama sonunda hekimle birlikte hastanın basi giysisine geçmesine karar veriyoruz. Hasta basisine geçer ve gündüz takıp gece çıkarır. Hastanın ev ortamında da bu tedaviye devam etmesi gerekiyor. Biz de bunu basitçe anlatıp hastanın evde de yapmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Hastane bünyesinde iki yıldır lenfödem tedavisi hizmeti verdiklerinin altını çizen Üste, “Özellikle kanser sonrası radyoterapi, kemoterapi sonrası kolları ve bacaklarında ya da vücudun çeşitli yerlerinde şişmeler sonucu gelen hastalarımız oluyor. Bu tedavi uzun süredir uygulanıyor ancak halk arasında çok bilinmediği için 10 yıldır tedavisini olamayıp ya da tamamen vazgeçip umudunu kaybeden hastalarımız geliyor. Şehir dışından gelen hastalarımız da oluyor” dedi.
15 yıl sonra gelen şifa İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde lenfödem tedavisi alan 58 yaşındaki Güler Adıyaman ise 15 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası ayaklarında şişlik oluşmaya başladığını söyledi.
Tedavi için birçok hastaneyi gezdiğini ve çözüm bulamadığını belirten Adıyaman, “Oğlum burada tedavi olduğunu öğrenmiş. Herkes şifa istiyorsa buyursun buraya gelsin. Şifasını bulsun. Pazartesi başladım ben tedaviye 5 günde ayaklarımın şişkinlikleri inmeye başladı” ifadelerini kullandı.